<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d17687906\x26blogName\x3dSefalet+G%C3%BCnl%C3%BC%C4%9F%C3%BC\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sefalet.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sefalet.blogspot.com/\x26vt\x3d-656156130501613377', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Salı, Ekim 18, 2005

Bilim ve Yaratılışçılık

Son zamanlarda artan akıllı tasarım ve benzeri bilim ile bağdaşması pek az ihtimal görüşlere karşı, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin çıkarttığı kitapçık,TÜBA'nın katkılarıyla Türkçe'ye çevrilmiş durumda.TÜBA'nın sitesinde şöyle bir açıklama mevcut:

"Günümüzde çağdaş bilimin en önemli kuruluşlarından ABD Ulusal Bilimler Akademisi tarafından ilk baskısı 1985'te, ikinci baskısı ise 1999'da yapılan kitapçık, evrimin bilim dünyası tarafından reddedilmiş bir kuram olduğunu iddia eden kesimlere verilmiş kesin bir yanıttır.

Telif hakları ABD Bilimler Akademisi tarafından karşılıksız olarak verilen kitapçık Türkiye Bilimler Akademisi tarafından Türkçe'ye kazandırılmıştır."

Buraya kadar çok güzel ama neden telif hakkı karşılıksız olarak verilen kitapçık 6 ytl gibi bir ücrete sahip.Kağıt maliyeti vs. geçiyorum, TÜBA gibi bir kuruluşun bu konudaki bir küçük yayını bedelsiz veyahut kelimenin tam anlamıyla sembolik bir fiyat üstünden yapması çok fazla bir beklenti mi acaba.Evet 6 ytl de makul bir fiyat, ama önce koşullara bir bakmak gerek.Akıllı tasarım ve evrim karşıtı yayınlar günümüzde organize bir hareket içine girmiş durumda.Bu görüşleri savunan yayınlar hem genelağda hem de yayın dünyasında oldukça hareketli görünüyorlar.Bizim ülkemizde de bazı zatı muhteremler halkın en bilmediği konularda (veya buldukları boş meydanlarda diyelim) atıp tutarak, fikir dünyasında bile reklamın gücünün nelere kadir olduğunu göstermekteler.Nerden geldiği bilinen sermayeleri sayesinde, basma ve yayma sanatlarını en güzel şekilde uyguladıkları ortada.Durum böyle olduğuna göre, aklı selim; ağzı mürekkep yalamış insanların ve ilgili kurumların aynı yöntemler ile karşılık vermesi gerekmez mi?Acaba bilimsel düşüncenin ağır bedeller ödeyerek insan düşünce dünyasında egemen olmuş olmasına çok mu güveniyoruz da işleri ağırdan ve geleneksel yollardan sürdürmeye çalışıyoruz.Genelağda bedelsiz dağıtılan evrim karşıtı yayınlar veya sokaklarda yoldan geçenlere afiş dağıtır gibi dağıtılan "bilmem kaç soruda Evrim Kuramı'nın büzülmesi" kitapları ile baş etmenin yolu, daha başka olmamalı mı?



2 Comments:

Blogger FotoKervanı said...

senin evrim teorisini savunan biri olduğun görünüyor.ben evrim teorisine inanmıyorum insanın soyunun maymundan ve daha ötelerinden geldiğine inanmıyorum çünkü bu söylenenlerin hepsi varsayım ve ellerindeki kanıtlar da yetersiz.
ben o sizin söylediğiniz kitap(lar)ı da okumadım ve sizin okuyup okumadığınızı da merak etmiyor değilim.

12:29 ÖS  
Blogger sefalet said...

Yazıya yapılan yoruma yorum yapmak gerekirse:

Bu konu Felsefe'nin yöntembilimi olmadan açık bir şekilde ortaya konamaz.

1. Bir kere evrime zaten inanılmaz! Bilimin konusu olmuş konular inanç konuları değildir dolayısıyla bilimin ortaya koyduklarına inanç duygusu ile yaklaşılmaz.

2.Evet, evrim konusunda söylenenlerin hepsi "varsayımlardan" ibarettir. Varsayım söylemine tez, antitez,sentez, kuram gibi kavramları da ekleyebiliriz. Bunların hiçbiri kesin, değişmez kurallar, söylemler veya kanunlar değildir. Bilim geliştikçe daha tutarlı daha kapsamlı varsayımlar yapmak imkanı doğar. Dolayısıyla bilimsel bilginin doğası zaten varsayıma dayanır. Varsayımlarımızı geliştirdikçe daha iyi binalar, daha iyi tedaviler, daha iyi doğa tasvirleri ortaya koyabiliyoruz. Bu bakımdan söylediğiniz "varsayım" yakıştırması gayet doğru ama sizin anladığınız anlamda değil sanıyorum.

3.Kanıtlar yetersiz! :)
Peki yetersiz diyelim. Bir örnekle açıklayalım konuyu: Yorum yapan arkadaşın adı X olsun. X'den kendisinin X olduğunu kanıtlamasını isteyelim. Doğum belgesi çıkarıp gösterebilir bize. Biz de karşılığında tamam bu belge X adlı kişinin doğduğunu ama şuan karşımızdaki X'in aynı kişi olduğunu kanıtlamayacağını söyleyebiliriz. X bunun üzerine okul yıllarına ait belgeleri gösterebilir. Ama biz yine aynı nedeni öne sürerek bunların doğru olabileceğini ama yine de şuan konuştuğumuz kişiye ait olmadıkları iddiamızı sürdürebiliriz. Sizce X'e karşı itirazımız haklı mı?

Uzun lafın kısası evrim derken "geçmişten" bahsediyoruz. Yani artık filmi başa alır gibi başa alıp seyredemeyeceğimiz, gözlemde bulunamayacağımız bir süreçten bahsediyoruz. Geçmişin araştırılması bu temel engeller dolayısıyla yeteri kadar zor. Biz o geçmişe ait ne kadar iz, kanıt, veri elde edersek edelim, bunları yok saymak veya yeterli görmemek, değerlendiren kişiye kalmıştır. Bu noktada kanıtların ne kadar yeterli olduğunun, ne kadar kanıtın evrim için veya bir başka konudaki açıklama için yeterli olacağı, "bilimsel ölçütlere" bağlıdır. Öznel yargılara değil.

Bilimsel ölçütler de evrim yaklaşımının bu konuya ait en iyi, tutarlı ve dolayısıyla bilimsel açıklama olduğunu söylemekte. Bu yaklaşıma verilecek en iyi yanıt yine bilimsel ölçütlerin çerçevesinden verilebilir. Dini yaklaşımların çerçevesinden ölçütler bu konuya getirilemez. Zira bilimsel düşünce ile inanç ayrı alanlardır. Tanrı inancı için inanan kanıt istemez ama bilimsel bir varsayım için bilim insanı kanıt arar.

Kitap okuma meselesine gelince, işte tam bu konuyu Allah'a havale edebiliriz. Zira ne kadar kitap okunduğu veya okunmadığı konusunu bir Allah bir de naçizane kullun kendisi bilir.

6:15 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home