<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d17687906\x26blogName\x3dSefalet+G%C3%BCnl%C3%BC%C4%9F%C3%BC\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sefalet.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sefalet.blogspot.com/\x26vt\x3d-656156130501613377', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Pazartesi, Mart 27, 2006

Go/Satranç/GNU/Hikarunix


Hikarunix, GNU Genel kamu Lisansı (GNU General Public License) ile sunulan CD'den çalışan bir Linux sistemidir.Temelini DamnSmallLinux(DSL)tasarısından almaktadır.DSL, bir usb belleğe sığacak (yaklaşık 50mb) büyüklüğe sahip olup, temel bileşenleri de Knoppix dağıtımından elde edilmiştir.Hikarunix, Go öğrenmek ve oynamak için çeşitli araçların bir araya getirildiği bir pakettir.Boyutları yaklaşık 200 mb olan bu linux sistemi, Go öğrenmenizi, internetteki Go sunucularına bağlanıp oyun oynamanızı ve Go oyunları kitaplığı gibi hizmetleri size getiriyor.Anlaşılacağı üzere sistem herhangi bir işletim sistemine bağlı kalmadan RAM üzerinden çalışmakta.Böylece gittiğiniz her yere Go merakınızı giderecek araçları da götürebilirsiniz.

Hikarunix'in adı bir Japon manga ve anime serisi olan Hikari No Go'dan esinlenilmiştir.Hikaye, Hikaru adlı öğrenci ile onun hayalet Go hocasının bu en eski ve gizemli oyunun dünyasında yaşadıklarını anlatmaktadır.

Kişisel olarak Satranca olan merakım, Go'ya oranla daha fazla.Ama iki oyunda da biraz deneyimim var.Devamlı bu iki oyun karşılaştırılır ve sanki mutlaka birinin diğerine üstünlük sağlaması gerekirmiş gibi bir hava estirilir.Oysa iki oyunun da kendine özgü güzelliği bulunuyor.

Satranç oyun karakterini iki ana unsurdan alır; ilki ve en temeli, oyunun oynandığı ya da satranç hikayesinin geçtiği dünya demek olan 8x8 lik tahtadır.Sekize sekizlik eşit 64 kareden oluşan bu matriks, matematiksel anlamda satrancı olanaklı kılmakta ve ona pek çok özelliğini vermektedir.Bu özelliklerin başında satranç taşlarının yetenekleri gelir.Taşların yetileri, satranç tahtasının geometrik tasarımından çıkmaktadır.Her taş bu geometriye uygun kendine özgü hareket özelliğine sahiptir.Satranç oyununu ilginç ve kendine has bir oyun yapan bir diğer özellik ise her taşın ayrı hareket yetisi olmasıdır.Ne tür bir oyun kurgularsanız kurgulayın her taşın ayrı hareket yetisi olması, oyuna matematiksel bir karmaşıklık getirecektir.Her taşın ayrı karakteri olması ve bunun getirdiği karmaşıklığın insan aklını zorlaması satrancın hayran olunacak taraflarından biridir.Soyutlama yaparak(taşları hayali hareket ettirme) en iyi devam yolunu bulabilmek, her taşın farklı hareket tarzı olduğu için oldukça zorlayıcı bir zihinsel süreçtir.Bunun yanında, bu özellikler ilk öğrenme aşamasında satrancı zor bir oyun kılmaktadır.Her taşın hareketinin ezberlenmesi ve oyun içinde mantıklı kullanılması hemen gerçekleşen bir durum değil.Bu yüzden ilk başlarda sabır çok önemli.Çocuklara öğretirken satrancın bu zor dönemi gözönüne alınmalı ve öğretirken biraz yaratıcı olunmalıdır.Bunun yanında Go, öğrenmesi çok daha kolay bir kaç kuraldan oluşur.

Eğer benim gibi Go oyunu ile satrançtan sonra tanıştıysanız oyunun önemli unsurları olan taşları karaktersiz bulabilirsiniz.Go'da her taş aynıdır.Birbirlerinden farkları yoktur.Taşlar her ne kadar karaktersiz görünse de zaten buna gerek yoktur.Go'da taşlar hareket etmez sadece belli bir noktaya bir kez konur.Olasılık bakımından Go'da Satranca göre daha fazla devam yolu meydana gelir.Buna rağmen taşların hareket etmemesi ve belli şekillerde ancak işlevsel olmaları nedeniyle, oyuncunun zihninde olası hamleleri düşünebilmesi daha kolay olabilmektedir.Öyle ki Go'da pek çok zaman olasılıkları zihinde hesaplamaya gerek kalmaz.Go oyunu, kendi içinde pek çok konum kalıbından oluşur.Bu konumların hesaplanması veya sonuçlarının sezilmesi sizin oyun tecrübeniz ile doğrudan ilgilidir.Tecrübe arttıkça pek çok pozisyonda konumlar size aşina gelmeye ve zihinde soyutlama yapmadan karar vermeye başlarsınız.Aynı bir Zen Zihni gibi.

Satrancın farklı hareket tarzlarına sahip taşlarının zihinde canlandırılması ve olası devam yollarından ilginç fikirlerin bulunması, taktik bakımından daha zor görünüyor.Satrançta öngörülmesi zor ve şaşırtıcı hamlelere "güzellik" kavramı ile yaklaşılması bu yüzdendir.Her turnuvada oyuncular tarafından seçilen, bu tür hamlelere gebe olmuş bir oyun "güzellik ödülü" ile taçlandırılır.Go'da, taktik hamlelerden çok oyunun bütününe yayılan bir güzellikten bahsetmek daha mümkün.Go'da göze çarpan bir soyutlama şekli ise, tahtanın bir yerinde geçen taktik mücadeleyi değerlendirirken, tahtanın mevcut taktik mücadelenin dışında gibi duran taşlarının konumlarını hesaba katmanın zorunluluğudur.Aynı durum Satranç için de geçerli, ama Go oyununda bu tarz düşünmenin zorunluluğu daha fazla görünüyor.Bunun nedeni, Go'daki tek hareketin hareketsiz taşların bütününün oluşturduğu geometrik ilerlemeden ibaret olması ve ayrıca tahtadaki hareketsiz taşların sayısı arttıkça oyunun değişmesidir. Her oyuna yeni giren taş tahta üzerinde mevcut taşların değerlerini de doğal olarak değiştirmektedir.Bu yüzden değerleri değişen taşların oyun geometrisi açısından tekrar değerlendirilmesi gerekir.Oysa Satrançta taşlar dışarı çıkar ya da başka bir taşa dönüşür ama asla dışardan içeri giriş olmaz.Kısacası Satranç Go'ya göre daha kapalı bir sistem örneği oluşturur.Yine siyah ve beyaz taşlardan oluşan Go oyununda amaç (ana davranış biçimi desek daha güzel olur), bir tarafın diğer tarafın taşlarının etrafını sararak onları esir almasıdır (taşlar tahtadan kaldırılır).Ayrıca tahta üzerinde rakip taşları hapsedip tahtadan kaldırmak kadar tahta üzerinde olabildiğince çok boş alanı çevrelemek de ana amaçlardan biridir.Bu basit ve temel amaçlar dışında oyunun mantık sınırları dışına çıkmasını engelleyen bir kaç kural vardır o kadar.Go oyununu ilginç kılan ve karmaşıklık özelliğini veren temel unsur ise yine tahtadır.Değişik büyüklüklerdeki tahtalarda Go oynanabilir fakat genel büyüklük 19x19 çizgidir.Bu satranca göre oldukça büyük bir oran.Bu kadar büyük bir tahtada olasılıklar kaotik (hesaplanması zor) bir durum sergiler.Bir diğer önemli nokta ise taşların satrançtaki gibi karelerin ortasına konmamasıdır.Taşlar her karenin bitişme noktalarına yani kenar noktalarına konur.Bu tasarım oyunun geometrisini oldukça ilginç kılmakla beraber hareket açısından tahta üzerinde büyük bir esneklik de sağlamaktadır.

Satrançta oyunun başlangıcında tahta üzerinde toplam 32 taş olurken, Go'da tahta boştur. Bunun şöyle bir sonucu olmakta; satranç oyununda taşların başlangıçta sabit yerlerinin olması, bir açılış sistemini de beraberinde getirmektedir. Satrançta açılış kuramı, başlı başına bir çalışma sahasıdır.Bir oyuncunun açılış edebiyatı çalışmadan usta olmasına imkan yoktur. Go'da ise, tahta boş olduğundan, açılış kuramından bahsetmek mümkün değil.Belli ilkelere dikkat edilmesi Go açılışında önemlidir, fakat denenmiş veya denenmemiş türlü olasılıklara gebe açılış sistemleri çalışması yoktur. Satranç Profesyonelleri için pek çok ve farklı tarzlarda açılış sistemini ezbere bilmek çok önemlidir. Oysa Go, tahtanın oyunun başında boş olmasından dolayı açılış ezberi gerektirmez ve bu yüzden "ev çalışmalarına" bağlı değildir. Günümüzde ünlü satrançcıların parlak bir şekilde kazandıkları bazı oyunların ev çalışması mı yoksa oyun sırasında bulunmuş dahiyane fikirler mi oldukları çok tartışılır.

Go'da fikirlerin gerçekleştirilmesi için oyuncuya daha fazla "tempo"(zamanlama) olanağı verildiğini söyleyebiliriz. Bunun nedeninin hem tahtanın büyüklüğünden hem de taşların hareketli olmamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Satrançta ufak bir tempo yani zamanlama hatası tüm fikrin çökmesine neden olabilir. Örneğin Go'da merkezden baskı uygulayıp, Go tahtasını ikiye bölerek rakibi tahtanın bir yarısında sıkıştırmak gibi bir genel fikir uygulamaya geçirildiğinde, fikrin gerçekleştirilmesi sırasında yapacağınız hataların telafisini sağlamak için daha fazla olanak bulabilirsiniz. Go daha çok konumsal bir oyun olduğundan işler kötü giderse fikrinizin başta düşündüğünüz artılarından daha azına razı olabilirsiniz. Fikriniz tamamen çökmez ama daha az getirisi olan bir konum sağlayabilir. Ama satrançta örneğin vezir kanadına baskı uygulayıp rakibin taşları arasındaki irtibatı ve savunma gücünü azaltmak gibi bir fikriniz olsa, bunun uygulaması sırasında yapacağınız ufak bir hata ya da hatalar tüm oyunun ve fikrinizin sizin aleyhinize dönmesine neden olabilir. Satrançta belli bir fikrin uygulaması sırasında yapılacak hata çoğu zaman tüm oyunun kaybedilmesine ya da en iyi ihtimal beraberliğe yol açar. Satranç, uygulama hatalarına daha az hoşgörü gösteren bir oyundur diyebiliriz. Bu yüzden satrançta her hamlede fikrinizi sorgulamak, gerekirse değiştirmek durumunda kalabilirsiniz. Go'da da bu özellik olmasına rağmen genel fikirlerin gerçekleşmesi için daha fazla olanak vardır. İki oyun arasındaki bu fikir/uygulama dengesindeki farklılık, belirttiğim üzere, tahtanın büyüklüğünden ve taşların hareket özelliklerinden kaynaklanmakta.

İki oyun hakkında bir kaç lakırtı ettikten sonra Go ve Satranç ile ilgili yararlı bazı adresleri verelim:

Satranç için: ICC (internet chess club) en iyilerinden biri.

Go kurallarını etkileşimli öğrenmek için burası.

Go için yine güzel bir site, sitenin ayrıca başkaları ile Go oynamanızı sağlayan bir sunucusu da var.Sunucuda bir de Türk odası bulunmakta.

Telnet aracılığı ile Go oynamak için gerekli bilgiler.(aynı zamanda bilgisayar meraklılarına)

7 Comments:

Anonymous Adsız said...

ne satranç ne de go bilmememe rağmen her iki oyuna da ilgimi arttıran bu yazıyı çok teşvik edici buldum.Go oyununu öğrenmeyi ve hatta belki geç te olsa satrancı öğrenmeyi düşündürttüğün için teşekkürler.

2:51 ÖÖ  
Blogger Sundance said...

Yazı gerçekten güzel.

En çok katıldığım nokta da satranç ve go arasındaki bu rekabet yaklaşımına prim verilmemesi. Gerçekten bunun bir anlamı yok. Çünkü dünyanın en basit oyunu bile bir yaşam tarzı haline geldiğinde bambaşka bir hal alıyor, insanın dünyayı algılayışında, karar almasında etkin oluyor.

Zamanında tanımlamak gerektiğinde ben GO'yu daha bir organik bulmuştum. Satranç ise daha mekanikti. Aynı şekilde Go daha çok analog, satranç ise dijital.

(Bu satırların yazarı yaklaşık otuz yıldır satranç, on iki yıldır da go oynamakta ;)

Şahsen, her zaman kabloluyu, kablosuza, analoğu dijitale tercih ederim.

11:14 ÖÖ  
Blogger sefalet said...

Yazıyı beğendiğinize ve bu oyunlara karşı bir ilgi doğurduğuna sevindim.Satranç ve Go'nun üstünlük mücadelesi aslında belki bu oyunların giderek popüler hale gelmesiyle insanların içlerine sindirmeden ve yüzeysel yaklaşımlarından kaynaklanıyor.Buna rağmen dediğiniz gibi oyunların bir yaşam tarzını ifade edebilecek gücü hemen farkına varılabilen bir durum değil.Halbuki her oyun sırasında hayatı oynadığımız gerçeği hemen yanımızda duruyor.Hatta hayatın karmaşası (düzen ve düzensizliği) içinde hayatı anlamamız bir Go tahtası üzerindeki hayatı anlamamızdan daha zor olabiliyor.Bu bakımda oyun bize bazı gerçekleri (bu kelime ne kadar uydu bilmiyorum) hayattan daha net gösterebilmekte.

Eski Ankara satranç şampiyonlarından Ali Tamur'un Go macerası ile ilgili yazısı, iki oyunun özellikle sosyal açıdan karşılaştırmasını yapıyor.İlginç gelebilir.

http://www.satrancokulu.com/modules.php?op=modload&name=News&file=article&sid=861&mode=thread&order=0&thold=0

5:18 ÖS  
Anonymous Adsız said...

Go ile ilgili ilginç gelebilecek yazılar için:

http://www.uzulmez.info/turkiyego/makale.html#mao

10:02 ÖS  
Anonymous Adsız said...

merhaba, yazi yazilali baya olmus ama yine de sansimi denemek istedim. her yerde go ile ilgili bilgiler, yazilar, problemler war. hatta cok sayida mewcut ama kimse kalkip da amacin ne oldugunu tam olarak anlatmiyor. yani satrancla beraber ele alinmis bir go yazisinin altinda sunu diyebiliyoruz ki satrancda amac rakibi mat etmektir peki go'da ki amac nedir? sadece tahtada daha wazla bos yere sahip olmak mi? 3 gundur internette arama yapmama ragmen tam olarak sorumun cewabini bulamadim. boyle olunca da ogrenmeye dair hewesim gittikce kiriliyor. biraz aciklik getirirseniz sewinirim. simdiden tesekkurler.

3:33 ÖS  
Anonymous Adsız said...

merhaba, yazi yazilali baya olmus ama yine de sansimi denemek istedim. her yerde go ile ilgili bilgiler, yazilar, problemler war. hatta cok sayida mewcut ama kimse kalkip da amacin ne oldugunu tam olarak anlatmiyor. yani satrancla beraber ele alinmis bir go yazisinin altinda sunu diyebiliyoruz ki satrancda amac rakibi mat etmektir peki go'da ki amac nedir? sadece tahtada daha wazla bos yere sahip olmak mi? 3 gundur internette arama yapmama ragmen tam olarak sorumun cewabini bulamadim. boyle olunca da ogrenmeye dair hewesim gittikce kiriliyor. biraz aciklik getirirseniz sewinirim. simdiden tesekkurler.

3:34 ÖS  
Blogger sefalet said...

GO'da amaç veya oyunun sonucunu belirleyen ana etkenler sahip olduğunuz (çevrelediğiniz boş karelerin toplamı)alan ve oyun tahtası üzerinde olan taşlarınızın sayısıdır.Bunun dışında siyah taşlar oyuna ilk başladığı için beyaza oyun sonunda ek bir puan daha verilir ama ne kadar olacağı puanın karşılaşma öncesi uzlaşılmalıdır.Satranca göre oyununun sonunda kazanan veya kaybedenin belirlenmesi biraz daha hesap yapmayı gerektirir.Ama internette oynarsanız bilgisayar otomatik olarak hesaplıyor zaten.

Özetlemek gerekir ise amaç rakibin taşlarını alarak ya da rakibin taşlarını engelleyerek büyük boşlukları çevrelemek ve alan kazanmaktır.Nasıl iki ordu karşılaştığı zaman savaş alanında en iyi ve en çok yeri kazanmak büyük bir başarı ise GO'da bir savaş oyunu olarak aynı özellikleri gösterir.Bir savaşta rakibin askerlerini esir almak da bir o kadar önemlidir.(esir alınan bir taş 1 puan, çevrelenmiş bir boş kare 0.5 puandır)

Umarım açıklayabilmişimdir.

5:52 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home