<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d17687906\x26blogName\x3dSefalet+G%C3%BCnl%C3%BC%C4%9F%C3%BC\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sefalet.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sefalet.blogspot.com/\x26vt\x3d-656156130501613377', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Pazar, Kasım 26, 2006

ABD Anayasası,Likya ve Demokrasi

Likya Birliği toplam 23 kentten (bu sayının üzerine de çıkılmıştır) oluşuyordu. Her kentin nüfus oranına göre, Likya Birliği Meclisinde temsil hakkı bulunmaktaydı. Başkan bir yıllığına ve her seferinde farklı bir kentten seçilirdi. Kadınların da başkan olduğuna dair önemli ip uçları elde edilmiştir. Likyalılar, anaerkil bir toplum düzenine sahipti. Tarihin bilinen ilk tarihçisi Halikarnassoslu (Bodrum) Heredot, Likya halkının adetleri konusunda ilginç bilgiler vermiştir. Bir Likyalıya kimlerdensin diye sorulduğunda, kendi adını söyledikten sonra anasının adı ve soyadını söylerdi. Bir kadın yurttaş bir kölenin evinde yaşıyorsa, çocukları da özgür sayılır; bununla birlikte bir erkek, toplumun ileri gelenlerinden bile olsa, yabancı veya köle bir kadın ile birlikte yaşıyor ise çocukları özgür olmaz ve yurttaşlık haklarından yararlanamazdı.

Likya ve Likyalı (Lykios) tabirleri Helence olup, büyük olasılıkla Hitit ve Mısır kaynaklarında geçen (M.Ö.2000'ler) Anadolu'nun eski halklarından olan Lukki ya da Lukka (kaynaklarda geçen diğer bir ad da "Luvi" dir) adlarından gelmektedir. Helen etkisinden sonra bile kendi özgün kültür yapısını korumuş olan bu uygarlık, bugün Fethiye-Antalya arası olarak kabaca tanımlayabileceğimiz bir coğrafyada hüküm sürmüştür. Helen kültürünün önemli pek çok öğesinin Anadolu kökenli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu sonuç, Likyalılar gibi medeniyet seviyesindeki halkların kendi özgün kültürlerine sahip çıkması ile olabilmiştir.

Monteskiyö
(Montesquieu), bilindiği üzere zamanının ünlü düşünce insanlarından biridir. Kaleme aldığı "Yasaların Ruhu" adlı eserinde Likya Birliği'ni demokratik yapısı nedeni ile övmekte, hatta birliği antik dünyanın en mükemmel demokrasisi olarak nitelendirmektedir. Örneğin, Atina demokrasisi sadece Atinalı erkeklerin katılabildiği, başkanın asker kökenli olup ölene kadar görevde kaldığı; seçkinci bir demokratik sistem olması ile, Likya Birliği'nin yanında demokratik olma açısından sönük kalmaktadır. Bu bilgiler ışığında, çağdaş batı demokrasisinin yaratıcılarının Yunanlılar değil Likyalılar olduğunu söyleyen bilim insanları var. Monteskiyö'nün zamanın düşünce dünyasını etkilemesi , özgürlük rüzgarları esen Yeni Kıta'da da etkili olmuştur. Amerika'da federatif bir sistemi benimseyen siyasetin önde gelen isimleri, Monteskiyö ve Likya Birliği'ni kendi düşüncelerine dayanak yapmışlardır. Amerikanın kurucu atalarından sayılan ve ilk maliye bakanı olan Aleksandır Hemıltın (Alexander Hamilton) ile Ceyms Medısın'ın (James Madison) Amerikan Anayasası'nın onaylanmasını savundukları "Federalist Yazılar" adlı makalelerinde de Likya Birliği'ne iki kere atıfta bulunduğu saptanmış. Bilindiği gibi Amerika 1787 yılında anayasasını kabul ederek eyalet sistemine geçmiştir. 2007 yılında Amerikan anayasasının 220. yıldönümü kutlamalarının ülkemizde olma olasılığı gündemde.

Yaşadığımız topraklar, her zaman söylediğimiz gibi; üzerinde en çok medeniyet kurulmuş topraklar olup, dünya tarihine yön vermiş ve yön vermeye de devam etmektedir. 18.yy'ın Yeni Kıtası'nda, bazı okumuş adamlar üzerinde yaşadığımız ve bizzat bize ait olan kültürlerden ilham alırken, biz neredeydik acaba. Artık geç olmadan, kendimizi yabancılaştırdığımız Anadolu Kültürlerine sahip çıkma vakti gelmedi mi? Demokrasi dersi almaya alıştığımız bugünlerde belki tam vaktidir.